BAŞKANIN MESAJI

Binlerce Yıllık Medeniyetin İzi “TARSUS”

Tarsus, tarihin her bir adımda yankılandığı, sokakları geçmişin izlerini taşıyan kadim kentimiz. Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olarak, Çukurova’nın kalbinde 10 bin yıl öncesine uzanan bir geçmişi var. Şahmeran Efsanesi’nin doğduğu bu topraklar; kötülere zehir, iyilere şifa, dünyayı daha yaşanabilir kılacaklar için ise bilgelik barındırıyor.

Tarsus’un adının kökenine baktığımızda; kimine göre nehir tanrısı Cydnos’un oğlunun isminden esinlenerek kurduğu Parthenia kentinden, kimine göre ise Pegasus’un Kilikya ovasında yolunu şaşırıp ayağını sakatlamasından türeyen “Tarsos” kelimesinden geliyor. Hitit tabletlerinde Tarşa, Asur kaynaklarında Tarzi, Grek kaynaklarında Tarsos, Arap ve Osmanlı kaynaklarında ise Tersîs ve Tarsûs olarak anılan bu topraklar, farklı medeniyetlerin izlerini gururla taşımaktadır.

Bu kadim kentimizin geçmişini bugüne taşımak ve gelecek nesillere aktarmak, Tarsus Belediyesi olarak en büyük sorumluluklarımızdan biridir. Bizler, tarihin bu engin mirasını koruyarak, Tarsus’u daha yaşanabilir, daha güzel bir kent hâline getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Çünkü Tarsus, sadece bir şehir değil; binlerce yıllık medeniyetin, kültürün ve bilgelik dolu efsanelerin yaşadığı bir hazine. Bu hazineyi korumak, geliştirmek, onu dünya ile buluşturmak bizim en büyük görevimizdir.

Kentimizin bu benzersiz zenginliklerini keşfetmeye ve bu tarihi hazinelerin derinliklerine inmeye sizleri davet ediyoruz.